Çayların gücünü daha iyi ortaya çıkarmak için yenilikler yapıyoruz
Çaylar ve infüzyonlar yapraklar, çiçekler, kökler, ağaç kabukları ve diğer doğal içeriklerden oluşur: binlerce yıl önce ilk mağara sakininin bunları sıcak suya attığı zamanki halleriyle aynıdırlar. Öyle değil mi? Hem evet hem hayır.
Yüzyıllar boyunca bilgilerini aktaran toplayıcılara, bahçıvanlara ve şamanlara saygılarımızı sunarken, o zamandan beri meşgulüz. LIPTON Teas and Infusions, yılda beş ila yedi patent ile kategorisinde dünyanın en büyük yenilikçisidir. Araştırma programlarımız, bileşenlerin sürdürülebilir üretiminden yenilikçi ürünlerin geliştirilmesine, ürün dağıtım ve koruma sistemlerine ve çay, bitki ve bunların aktif bileşiklerinin sağlığa faydalarının anlaşılmasına kadar uzanmaktadır. Görevimiz, tüketici beklentilerini daha da iyi karşılamak için %100 doğal içeriklerimizi hazırlama ve sunma yollarını keşfetmektir.
Flavor first
İlk yenilikçilerimiz şirketi kuran iş adamlarıydı. Arthur Brooke ve Thomas Lipton, bir asırdan daha uzun bir süre önce, hacme dayalı bir iş modelini benimseyerek, daha önce zenginler için ayrılmış olan bir içeceğin yaygınlaşmasında önemli bir rol oynadılar. O zamandan beri, çalışanlarımız daha fazla sayıda kişiye daha fazla keyif, rahatlık ve sağlık faydaları sunmak için maceraya devam ediyor.
1930 yılında, her bitkinin yalnızca en üstteki iki yaprağını ve tomurcuğunu kullanmanın sindirime yardımcı olduğunu keşfettik: böylece günümüzde PG Tips olarak bilinen Pre-Gest Tea doğdu. Daha yakın zamanda, siyah çay için Çay Özü (TESS) sürecini icat ettik. Çay yaprakları maserasyona tabi tutulduktan sonra ve kurutulmadan önce, suyunu sıkıyoruz - daha sonra bunu yapılmış çaya geri püskürtüyoruz. Bu, bitkinin doğal aromasını fincanda daha fazla korurken, kurutma için gereken süreyi ve enerjiyi de azaltıyor.
2020 yılında, daha az miktarda çay yaprağından aynı kalitede dem üreten bir kurutma teknolojisini tanıttık. Bu patentli doğal işlem, yaprakların hücrelerini açarak daha yüksek düzeyde demlenmeye ve fincana daha fazla iyilik salınmasına yol açar. Bu sayede daha az çay ile aynı çay tadı yoğunluğunu ve aynı flavonoid içeriğini sunabiliyoruz.
Ayrıca ekibimizde önde gelen bitki uzmanları ve uygulayıcıları bulundurmaktan gurur duyuyoruz. Karışımlarımızda sadece en iyi bitki kombinasyonlarını değil, aynı zamanda laboratuvarlarımızda rutin olarak kontrol edilen kalite standartlarını da sunuyoruz. Yenilikler yapmaya ve farklı zevklere, tercihlere ve yaşam tarzlarına uygun yeni kreasyonlar ortaya çıkarmaya devam ediyoruz - ancak her zaman insan sağlığını gerçekten neyin geliştirdiğini göz önünde bulunduruyoruz.
Daha pratik ve sürdürülebilir
Araştırma ve İnovasyon departmanımız, kutuyu açtığınız andan itibaren tüm demleme ve içme deneyimini incelemektedir. 1927 yılında bakkallar için paketlenmiş Lipton poşet çayları ilk kez ABD'de piyasaya sürüldü ve 1996 yılında, her seferinde mükemmel bir servis sunan sevilen çay poşetine ilk büyük yeniliği getirdik.
Gereksiz tüm ambalajları ortadan kaldırıyor ve geriye kalanların geri dönüştürülebilir veya kompostlanabilir olmasını sağlıyoruz.
Bazı önemli kilometre taşları
2018
PLA (Poli Laktik Asit, mısırın nişasta ve şekerlerinden yapılır, tamamen biyobazlıdır) kullanarak bitki bazlı biyolojik olarak parçalanabilir çay poşetleri üreten ilk şirket olduk.
2022
Avrupa'nın %100 ile başı çektiği biyolojik olarak parçalanabilir çay poşetlerinin %75'ini geçtik.
LIPTON Teas and Infusions, çiftlikte gerçek anlamda oyunun kurallarını değiştiren tarım tekniklerine öncülük ediyor. Diğer üreticilerle paylaştığımız yeniliklerimiz, iklim değişikliğine dirençli çay bitkilerinden yapay zeka destekli IoTea™ çiftlik yönetim aracımıza kadar uzanıyor.
Bitkisel bilim
İnsanlar çok eski zamanlardan beri bitkileri tıbbi amaçlarla kullanmış olsa da, sağlık ve esenlik faydaları hala büyük ölçüde keşfedilmemiş bir çalışma alanıdır - ve LIPTON Teas and Infusions bunu değiştirmek istiyor. Bitkisel malzemelerin iyileştirici özellikleri üzerine insan çalışmaları yürütmek için üniversitelerle küresel ortaklıklarımız var.
Ayrıca botaniklerimizin verimliliğini nasıl artırabileceğimize de bakıyoruz. Sahada aktif olmak, satın aldığımız bileşenlerin kalitesini etkilememizi sağlıyor. Örneğin, hasat zamanlarını uyarlayarak ve kış mahsullerinden kaçınarak diterpen lakton konsantrasyonunu %1'den %5'e çıkarabildik. Günde iki fincan yeşil veya siyah çayın, uzmanlar tarafından önerilen flavonoid alımını desteklemek için lezzetli bir yol olabileceğini biliyoruz.
Flavonoidler büyük ölçüde çay arazilerinin konumuna ve rakımına bağlıdır: teruarları ve menşe ülkeleri dikkatle seçmek için bir başka neden. Ve çaylarımızdan daha da fazla fayda sağlamak için daha fazla bilimsel program yürütmeye devam ediyoruz.